NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
46 - (2191) حدثنا
زهير بن حرب
وإسحاق بن
إبراهيم (قال
إسحاق:
أخبرنا. وقال
زهير - واللفظ
له -: حدثنا)
جرير عن
الأعمش، عن
أبي الضحى، عن
مسروق، عن
عائشة. قالت:
كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم إذا
اشتكى منا
إنسان، مسحه
بيمينه. ثم
قال "أذهب
الباس. رب
الناس. واشف
أنت الشافي.
لا شفاء إلا
شفاؤك. شفاء
لا يغادر سقما"
فلما مرض
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وثقل، أخذت
بيده لأصنع به
نحو ما كان
يصنع. فانتزع
يده من يدي. ثم
قال "اللهم!
اغفر لي
واجعلني مع الرفيق
الأعلى".
قالت: فذهبت
أنظر، فإذا هو
قد قضى.
[ش
(لا يغادر
سقما) أي لا
يترك. والسقم
بضم السين وإسكان
القاف
وبفتحهما،
لغتان].
{46}
Bize Züheyr b. Harb ile
İshâk b. İbrahim rivayet ettiler. İshâk ahberanâ; Züheyr ise haddesenâ tâbirlerini
kullandılar. Lâfız Züheyr'indir. (Dedilerki): Bize Cerir, A'meş'den, o da
Ebu'd-Duhâ'dan, o da Mesrûk'dan, o da Aişe'den naklen rivayet etti. Âişe şöyle
demiş :
Bizden bir insan
hastalandığı vakit Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona sağ eli ile
mesheder; sonra :
«Ey insanların Rabbi!
Rahatsızlığı gider, şifa ver! Şâfi sensin! Senin şifandan başka şifa yoktur.
Hastalık bırakmayan şifa (ver)!» derdi.
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) hastalanıp ağırlaştığı vakit ben de onun bize yaptığı gibi
yapmak için elini tuttum. Hemen elini elimden çekti, sonra :
«Allahım beni affef!
Beni Refîk-i A'lâ iie beraber kıl!» dedi. Ben bir bakayım, dedim. Ne göreyim! O
dünyadan gitmiş!..
46-م - (2191) حدثنا
يحيى بن يحيى.
أخبرنا هشيم.
وحدثنا أبو
بكر بن أبي
شيبة وأبو
كريب. قالا:
حدثنا أبو معاوية.
ح وحدثني بشر
بن خالد.
حدثنا محمد بن
جعفر. ح وحدثنا
ابن بشار.
حدثنا ابن أبي
عدي. كلاهما
عن شعبة. ح
وحدثنا أبو
بكر بن أبي
شيبة وأبو بكر
بن خلاد. قالا: حدثنا
يحيى (وهو
القطان) عن
سفيان. كل
هؤلاء عن الأعمش.
بإسناد جرير.
في حديث هشيم
وشعبة: مسحه
بيده. قال وفي
حديث الثوري:
مسحه بيمينه.
وقال في عقب
حديث يحيى عن
سفيان عن
الأعمش: قال
فحدثت به
منصورا فحدثني
عن إبراهيم عن
مسروق عن
عائشة. بنحوه.
{m-46}
Bize Yahya b. Yahya rivayet
etti. (Dediki): Bize Hüşeym haber verdi. H.
Bize Ebû Bekr b. Ebi
Şeybe ile Ebû Kureyb de rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Muâviye dahî
rivayet etti. H.
Bana Bişr b. Hâlid dahî
rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. H.
Bize İbni Beşşâr da
rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Ebî Adiyy rivayet etti. Her iki râvi
Şu'be'den rivayet etmişlerdir. H.
Bize Ebû Bekr b. Ebî
Şeybe ile Ebû Bekr b. Hallâd dahî rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Yahya (Bu
zât Kattan'dır), Süfyân'dan rivayet etti.
Bu râvilerin hepsi
A'meş'den Cerîr'in isnadıyle rivayette bulunmuşlardır.
Hüşeym ile Şu'be'nin
hadîsinde :
«Onu eliyle mesh
ederdi.» cümlesi vardır. Sevrî'nin hadîsinde ise :
«Onu sağ, eliyle mesh
ederdi.» demiştir. Yahya'nın Süfyân'dan, onun da A'meş'den rivayet ettiği
hadîsin sonunda «Ben bunu Mansûr'a rivayet ettim de, o da bana İbrahim'den, o
da MeSrûk'dan, o da Aişe'den naklen bu hadîsin benzerini rivayet etti.» demiştir.
47 - (2191) وحدثنا
شيبان بن
فروخ. حدثنا
أبو عوانة عن
منصور، عن
إبراهيم، عن
مسروق، عن
عائشة؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم كان إذا
عاد مريضا
يقول "أذهب
الباس. رب
الناس. اشفه
أنت الشافي.
لا شفاء إلا
شفاؤك. شفاء
لا يغادر سقما".
{47}
Bize Şeyban b. Ferruh
rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Avâne, Mansûr'dan, o da İbrahim'den, o da
Mesrûk'dan, o da Aişe'den naklen rivayet ettiki:
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) bir hastayı dolaştığı zaman :
«Ey insanların Rabbi!
Rahatsızlığı gider! Buna şifâ ver. Şifâ veren yalnız sensin. Senin şifândan
başka şifâ yoktur. Hastalık bırakmayan şifâ (ver).» dermiş.
48 - (2191) وحدثناه
أبو بكر بن
أبي شيبة
وزهير بن حرب.
قالا: حدثنا
جرير عن
منصور، عن أبي
الضحى، عن مسروق،
عن عائشة.
قالت:
كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم إذا أتى
المريض يدعو
له قال "أذهب
الباس. رب
الناس. واشف
أنت الشافي.
لا شفاء إلا
شفاؤك. شفاء
لا يغادر
سقما. وفي
رواية أبي
بكر: فدعا له.
وقال "وأنت
الشافي".
{48}
Bize bu hadîsi Ebû Bekr
b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb dahî rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Cerîr, Mansûr'dan,
o da Ebu'd-Duhâ'dan, o da Mesrûk'dan, o da Âişe'den naklen rivayet etti. Âişe
şöyle demiş:
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) hastaya geldiği vakit ona dua eder:
«Ey insanların Rabbi!
Rahatsızlığı gider! Şifâ ver! Şâfî sensin. Senin şifândan başka şifâ yoktur.
Hastalık bırakmayan şifâ (ver).» derdi. Ebû Bekr'in rivayetinde: «Ona dua eder
ve:
«Şafî' sensin...»
derdi... cümlesi vardır.
48-م - (2191) وحدثني
القاسم بن
زكرياء. حدثنا
عبيدالله بن
موسى عن
إسرائيل، عن
منصور، عن
إبراهيم؛ ومسلم
بن صبيح عن
مسروق، عن
عائشة. قالت: كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم. بمثل
حديث أبي
عوانة وجرير.
{m-48}
Bana Kasım b. Zekeriyyâ
da rivayet etti. (Dediki): Bize Ubeydullah b. Musa, İsrail'den, o da Mansûr'dan,
o da İbrahim ile Müslim b. Subeyh'den, onlar da Mesrûk'dan, o da Âişe'den
naklen rivayet etti. Âişe şöyle demiş:
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) idi.
Ravi Ebû Avâne ile
Cerîr'in hadîsi gibi rivayette bulunmuştur.
49 - (2191) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة وأبو
كريب (واللفظ
لأبي كريب).
قالا: حدثنا
ابن نمير.
حدثنا هشام عن
أبيه، عن
عائشة؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم كان يرقي
بهذه الرقية
"أذهب الباس.
رب الناس.
بيدك الشفاء.
لا كاشف له
إلا أنت".
{49}
Bize Ebû Bekr b. Ebî
Şeybe ile Ebû Kureyb dahî rivayet ettiler. Lâfız Ebû Kureybindir. (Dedilerki):
Bize İbni Numeyr rivayet etti. (Dediki): Bize Hişab babasından, o da Âişe'den
naklen rivayet ettiki:
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) şu rukyeyi okurmuş :
«Ey insanların Rabbi!
Rahatsızlığı gider. Şifâ senin yed-i kudretindedir. Onu senden başka açacak
yoktur.»
49-م - (2191) وحدثنا
أبو كريب.
حدثنا أبو
أسامة. ح
وحدثنا إسحاق
بن إبراهيم.
أخبرنا عيسى
بن يونس. كلاهما
عن هشام، بهذا
الإسناد،
مثله.
{m-49}
Bize Ebû Kureyb de
rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Usâme rivayet etti. H.
Bize İshâk b. İbrahim dahî
rivayet etti. (Dediki): Bize İsâ b. Yûnus haber verdi.
Her iki râvi Hişam'dan
bu isnadla bu hadîsin mislini rivayet etmişlerdir.
İzah:
Bu hadîsi Buhârî
«Kitâbü'l-Merdâ ve't-Tıb»'da, Nesâî «Kitâbu'l-Merdâ» ile «El yevm ve'leyle»'de
tahrîc etmişlerdir.
Rukye meselesini bundan
önc gördük. Bu rivayetler hastaya âyet veya ezkâr okuyacak kimsenin ona sağ
eliyle dokunmasının müstehab olduğuna delildir. Bu babda birçok sahîh
rivayetler vardır. İmam Nevevi bunları «Kitâbü'l-Ezkâr» adlı eserinde
toplamıştır. Buradaki rivayet bunların en güzellerinden biridir. Çünkü hadîsin
son cümlesi «İşfi» cümlesinin tamamıdır. Aradaki iki cümle fiille mefulu
mutlakın arasına girmiş mu'teriza cümlesidir. «Sekam» kelimesinin nekre olarak
kullanılması azaltma bildirmek içindir. «Hastalık bırakmayan tâbirinden murad :
Şifây-ı mutlak dilemektir. Zira o hastalıktan düzelir de başka hastalığa
yakalanabilir. Şu halde Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hastaya mutlak şifâ
değil de, şifây-ı mutlak dilermış demek olur.